skip to Main Content

Hindistan Başbakanı Modi üçüncü döneminde neleri hedefliyor

https://www.bbc.com/turkce/articles/c977x0x04y2o

Hindistan Başbakanı Modi üçüncü döneminde neleri  hedefliyor

Yazan,Zubair Ahmed

BBC Dünya Servisi

5 Haziran 2024

Narendra Modi ve iktidardaki Bharatiya Janata Partisi (BJP) Hindistan seçimlerinde ezici bir zafer bekliyordu. Ancak sonuçlar Modi’nin darbe aldığını gösteriyor.

 

Beklediğinden daha az oyla üçüncü dönemine giren Modi, önümüzdeki süreçte koalisyon ortaklarıyla daha fazla işbirliği yapmak zorunda kalacak.

 

Peki bir marka haline gelmiş olan Modi için bu değişim küresel sahnede nasıl etkiler doğurabilir?

 

İngiltere merkezli Chatham House adlı düşünce kuruluşunda Güney Asya Kıdemli Araştırma Görevlisi olan Dr. Chietigj Bajpaee, Modi’nin “güçlü de olsa, zayıf da olsa dış politika alanında Hindistan’ı daha cazip bir yatırım merkezi haline getirmek gibi temel önceliklerinin peşinden gideceğini” söylüyor.

 

BJP partisinin öncelikleri arasında Hindistan’ı küresel bir üretim merkezi haline getirmek bulunuyor. Bajpaee’ye göre önümüzdeki beş yıllık dönemde bu hedefe ulaşmak için ülkede ciddi bir atılım olacak.

 

Batılı ülkeler BJP’nin seçim zaferine olumlu baksa da önümüzdeki dönem konusunda temkinli olmaya devam ediyorlar.

 

Narendra Modi, 1992 yılında Hindular tarafından yıkılan Babür Camisi’nin yerine inşa edilen tapınağın açılışındaKAYNAK,HINDISTAN BASIN BILGI BÜROSU / EPA

Fotoğraf altı yazısı,Narendra Modi, 1992 yılında Hindular tarafından yıkılan Babür Camisi’nin yerine inşa edilen tapınağın açılışında

Hindutva ideolojisi

Bazıları önümüzdeki dönemde Modi’nin dış politikasının daha sert olacağına ve sağcı bir Hinduizm türü olan Hindutva ideolojisine odaklanacağına inanıyor.

 

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’nda kıdemli araştırmacı ve Güney Asya program Direktörü Milan Vaishnav ise buna katılmıyor:

 

“Üçüncü bir NDA (Ulusal Demokratik İttifak) döneminde dış politikanın önemli ölçüde değişmesini beklemiyorum. Tanık olduğumuz jeopolitik değişimler, doğası gereği aynı zamanda yapısal değişimler ve Hindistan’a kendisini göstermek için alan sağlayan da bunlar.

 

“Gerileyen bir ABD, genişlemek isteyen bir Çin ve kaybedilen toprakları geri almak isteyen bir Rusya, Hindistan’ın küresel sahnedeki önemini artırıyor.”

 

Demokrasi endişeleri

Hindistan, Modi yönetiminde giderek daha önemli bir jeopolitik ve ekonomik oyuncu olarak küresel sahnede yükseldi.

 

Analistler önümüzdeki beş yılda Hindistan’ın Çin’e karşı ABD ile ortaklığının daha da güçlenmesini bekliyor.

 

Ancak bu yükseliş, ülkede demokrasinin gerilemesine ilişkin önemli endişelerin gölgesinde kalıyor.

 

Narendra Modi’nin geçen yıl ABD’ye yaptığı bir ziyaretin arifesinde 70’ten fazla milletvekili ABD Başkanı Joe Biden’a yazarak, Hindistan’da demokrasinin ve basın özgürlüğünün gerilediğine ilişkin endişelerini Modi’ye iletmesini istediler.

 

Biden’ın bu endişeleri Modi’ye iletip iletmediği bilinmiyor.

 

Modi ise ziyaret sırasında Hindistan’ı “demokrasinin annesi” olarak nitelendirdi.

 

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndan Milan Vaishnav’a göre demokrasi Hindistan’ın küresel imajı için oldukça önemli.

 

“Kurumlar zayıflamış, temel özgürlüklerin korunması azalmış ve devletin gücü artmış olsa bile seçim rekabeti, iktidara geniş bir hareket alanı sağlıyor. Seçimler aracılığıyla demokrasisinin temel kurallarına uymak BJP’nin de çıkarına.”

 

BJP destekçileri Narendra Modi’nin 4 Haziran’da parti genel merkezinde yaptığı zafer konuşmasını dinliyorKAYNAK,REUTERS

Fotoğraf altı yazısı,BJP destekçileri Narendra Modi’nin 4 Haziran’da parti genel merkezinde yaptığı zafer konuşmasını dinliyor

Öte yandan bu seçimlerde eşitsizliklerin meydana geldiğine dair iddialar da Batı ülkelerinin gözünden kaçmadı.

 

Seçim kampanyaları sırasında iki muhalefet bakanının gözaltına alındığı, muhalefetteki Kongre Partisi’nin banka hesaplarının dondurulduğu ve BJP lehine seçim tahvillerinin alındığı aktarılıyor.

 

Başbakan Modi’nin 2018 yılında uygulamaya aldığı seçim tahvili sisteminde Hindistan Merkez Bankası’ndan satın alınan tahviller siyasi partilere isimsiz olarak bağışlanabiliyor.

 

Modi ve partisinin kurmayları ayrıca kampanyaları sırasında Müslüman karşıtı açıklamalar yapmakla da eleştirildi.

 

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndan Vaishnav, muhalefetin tüm bu eşitsizliklere rağmen iyi performans sergilediğini düşünüyor.

 

Bir seçim görevlisi elektronik oy verme makinesini bir sandık görevlisine gösteriyorKAYNAK,EPA

Fotoğraf altı yazısı,Bir seçim görevlisi elektronik oy verme makinesini bir sandık görevlisine gösteriyor

Resmi kurumlar tarafsız mı?

Başbakan Modi, resmi kurumların tarafsız olmadığı yönündeki iddiaları reddediyor.

 

India Today kanalına yaptığı açıklamada Modi, Seçim Komisyonu’nun BJP yönetimi altında “gerçekten bağımsız” hale geldiğini söyledi.

 

ANI haber ajansına verdiği bir demeçte ise, “Seçim Komisyonu ile ilgili yasaların hiçbiri benim hükümetim tarafından yapılmadı” dedi.

 

Oy verme işleminin başlamasından bir gün önce Seçim Komisyonu, muhalefetin çok partili heyetleri tarafından dile getirilen tüm talepleri kabul ettiğini açıkladı.

 

Batıdaki Gujarat eyaletindeki Aaliya Bet Adası’nda bir konteyner içine kurulan sandıkta oylarını kullanmak için bekleyenlerKAYNAK,REUTERS

Fotoğraf altı yazısı,Batıdaki Gujarat eyaletindeki Aaliya Bet Adası’nda bir konteyner içine kurulan sandıkta oylarını kullanmak için bekleyenler

Seçimler sırasında birtakım tartışmalı olaylar yaşansa da Dr. Chietigj Bajpaee, “Hindistan’ın mükemmel bir demokrasi olmadığını, ancak yine de bir demokrasi olmaya devam ettiğini görüyoruz” diyor.

 

Ancak Batılı ülkeler arasında Hindistan’da demokratik değerlerin aşınarak yok olduğuna dair endişeler sık sık dile getiriliyor.

 

Çin’den gelen zorluklar

Uzmanlar ABD ve diğer Batılı ülkelerin demokrasiyle ilgili endişeleri göz ardı etmeyi tercih edebileceğini söylüyor.

 

Daha zayıf bir Modi hükümeti Batı’nın eline daha fazla koz verse de uzmanlar Hindistan ile güvenlik ve diplomatik işbirlikleri hızla artarken ülkelerin aralarındaki ilişkiyi çok fazla zedelemek istemeyeceğini ifade ediyor.

 

Dr. Chietigj Bajpaee, “(Ülkelerin) endişeleri olsa da, en azından Hint-Pasifik bölgesine ilişkin ve Çin’e karşı koyma konusunda temel çıkarları da var” diyor.

 

Seçim görevlileri 4 Haziran’da Yeni Delhi’deki bir sayım merkezinde postayla gönderilen oyları sayıyorKAYNAK,REUTERS

Fotoğraf altı yazısı,Seçim görevlileri 4 Haziran’da Yeni Delhi’deki oy sayımı yapıyor

Ekonomik atılım

Demokrasi konusundaki endişelerin yanı sıra dünya ülkeleri Hindistan’ın Modi yönetiminde ekonomik bir güç merkezi ve önemli bir jeopolitik aktör olma yolunda attığı dev adımları hayranlıkla izliyor.

 

Modi’nin iktidara ilk geldiği 2014 yılında Hindistan dünyanın en büyük 10. ekonomisiydi. Şimdi ise beşinci sırada. Birkaç yıl içinde, Almanya ve Japonya’yı geride bırakarak ABD ve Çin’den sonra en büyük ekonomi haline gelmesi bekleniyor.

 

Ülkenin büyüme potansiyeli ve sürekli genişleyen pazarları da küresel yatırımcıların ilgisini canlı tutmaya devam ediyor.

 

Ancak bu ekonomik başarısına rağmen Hindistan halen Çin’in yalnızca yüzde 20’si büyüklüğünde.

 

Uzmanlar, Çin’in ekonomik durgunlukla mücadele ettiği bu dönemde Hindistan’ın ivme kazanabileceğini söylüyor.

 

Hindistan’ı büyük bir iç pazar haline getiren 1,4 milyarlık nüfusu, yüzde 7’nin üzerindeki büyüme oranı ve genç işgücü, onu büyük bir güç olmak için ideal bir aday haline getiriyor.

 

Hindistan’ın nispeten genç işgücü ekonomik büyüme için potansiyel yaratıyorKAYNAK,GETTY IMAGES

Fotoğraf altı yazısı,Hindistan’ın nispeten genç işgücü ekonomik büyüme için potansiyel yaratıyor

‘Büyük güç olmaya aday’

ABD’li siyaset bilimci John Mearsheimer Hindistan’ın “henüz büyük bir güç olmadığını, ancak büyük bir güç olmaya aday” olduğunu düşünüyor.

 

Asıl soru Modi’nin Hindistan’ı büyük bir güç haline getirip getiremeyeceği.

 

BM Güvenlik Konseyi’nde daimi üye olabilir mi?

Chatham House’dan Chietigj Bajpaee’ye göre bu pek mümkün değil.

 

“En büyük engel halen Hindistan’a karşı olan Çin. Beş daimi üyenin hemfikir olması gerekiyor. Aynı fikirde olan dört üye var ama Çin karşı çıkmaya devam ediyor.”

 

Hindistan, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı konusunda taraf tutmaya zorlandı ancak stratejik tarafsızlığını korudu.

 

ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nde Uygulamalı Ekonomi Profesörü olan Steve Hanke, “Konu dış ilişkilere geldiğinde Başbakan Modi’nin Subrahmanyam Jaishankar gibi mükemmel bir dışişleri bakanı var. Modi-Jaishankar ikilisi kartlarını ustalıkla oynuyor” diyor.

 

Rusya ve Ukrayna

Hindistan’ın Rusya ve Ukrayna konusundaki stratejik özerkliği ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Ukrayna’yı işgal ettiği için açıkça kınamayı reddetmesi Batılı ülkeler tarafından çok iyi karşılanmadı.

 

Modi’nin yeni döneminde de eski dostu Putin’e arkasını döneceğine dair hiçbir işaret yok.

 

Ancak Hindistan’ın dünya görüşü, vishwamitra (herkesin dostu) ve vishwaguru (herkesin öğretmeni) felsefesine dayanıyor.

 

Bajpaee, Hindistan’ı Batılı olmayan ama Batı karşıtı da olmayan bir ülke olarak tanımlıyor.

 

Hindistan dünyada etkisini artırmaya devam ederken Modi liderliğinin ülkenin yükselişinin hem stratejik hem de sürdürülebilir olması ve daha dengeli ve çok kutuplu bir dünya düzenine katkıda bulunmasını sağlama konusunda yeterli olup olmadığı görülecek.

Back To Top