indyturk.com Ramjanmabhoomi efsanesi: Hindistan'ın Ram Tapınağı'nın uzun ve karmaşık hikâyesi Dr. Duygu Çağla Bayram Independent…
Uluslararası Politika Akademisi , 2024 HİNDİSTAN GENEL SEÇİMLERİ
Uluslararası Politika Akademisi – (UPA)
2024 HİNDİSTAN GENEL SEÇİMLERİ
UPA-ADMİN 22 OCAK
Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
Giriş
Dünyanın en büyük demokrasisi olarak nitelendirilen Hindistan, kendisine özgü tarihi, kültürü ve özellikleriyle ülkemizde pek tanınmayan ancak dünya siyasetinde büyük ağırlığı olan bir devlettir. Güneyinde Hint Okyanusu, batısında Umman Denizi ve Pakistan, kuzeydoğusunda Çin Halk Cumhuriyeti, Nepal ve Bhutan ve doğusunda Bengal Körfezi, Bangladeş ve Myanmar gibi ülkelerin bulunduğu Hindistan, aynı zamanda Sri Lanka, Maldivler ve Endonezya’ya çok yakın konumdadır. 1947 yılında bağımsızlığını Britanya İmparatorluğu’ndan (İngiltere) kazanan Hindistan, geçtiğimiz yıllar içerisinde giderek güçlenmiş ve günümüzde küresel ekonomi ve siyaset açısından kilit ülkelerinden birisi haline gelmiştir. Bu yazıda, 2024 Hindistan genel seçimlerini analiz etmek için, öncelikle Hindistan tarihi ve ülkenin önemli özellikleri hakkında bilgi verilecek, daha sonra da 2024 genel seçimleri değerlendirilecektir.
Hindistan’ın Kısa Tarihi [1]
Hindistan tarihi çok gerilere uzansa da, Hindistan’ın modern tarihi 1857-1858 yıllarında ülkede İngiliz koloni idaresinin kurulmasıyla başlar. Bu dönemin Hindistan üzerinde kötü bazı tecrübeleri olmakla beraber, Hindistan’da modern bir bürokrasinin inşa edilmesi, ticaret ve özel mülkiyet geleneğinin başlatılması (Doğu Hindistan Şirketi-British East India Company) ve İngilizce konuşan ve dünyaya açık bir nüfusun yetiştirilmesi gibi bazı unsurlar, koloni döneminden kalma önemli artılardır. Hindistan Cumhuriyeti, bağımsızlığını ise 15 Ağustos 1947 tarihinde ilân etmiştir. Bu süreçte, ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Rajendra Prasad ve ilk Başbakanı Jawaharlal Nehru olmuştur. Elbette bu bağımsızlığın kazanılması kolay olmamış ve bunun öncesinde ülkenin Mahatma Gandhi’nin kişiliğinde sembolleşen önemli bir siyasi mücadele dönemi yaşanmıştır. Bir sivil itaatsizlik tekniği olan Satyagraha stratejisini geliştiren Gandhi, 1906 yılından başlayarak Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesine önderlik etmiş ve İngiliz emperyalizminin büyük gücüne rağmen, kararlılığı ve Hindistan halkını birleştiren müthiş azmiyle bunun olmasını sağlamıştır. Bu süreçte Hindistan Ulusal Kongresi veya Hindistan Kongre Partisi de Hindistan’ın bağımsızlığını kazanmasını sağlayan siyasi parti/yapı olarak sivrilmiştir.
Gandhi sonrasında Kongre hareketinin (Hindistan Ulusal Kongresi) lideri ve ülkenin ilk Başbakanı Jawaharlal Nehru olmuştur. 1947’den başlayarak öldüğü 1964 yılına kadar iktidarda kalan Nehru, Hindistan’ın kalkınması yolunda önemli adımlar atmış ve Hindistan’ın üçüncü dünyacı dış politik çizgisinin netleşmesini sağlamıştır. Bu dönemde Bağlantısızlar Hareketi’nin lider ülkelerinden olan Hindistan, her iki blokla da dostane ilişkiler kurabilmeyi başarmış ve dünya siyasetinde yükselen bir ülke olarak dikkat çekmiştir.
Nehru’nun ölümünün ardından, ülkede kısa süre (1964-1966) Hindistan Ulusal Kongresi’nden Başbakan olan Lal Bahadur Shastri’nin iktidarı yaşanmış, onun yerine ise 1966 yılında Nehru’nun kızı Indira Gandhi (Nehru ailesi, saygı gereği Gandhi soyadını kullanmaya başlamıştır) geçmiş ve kendisi Hindistan’ın ilk kadın ve üçüncü Başbakanı olmuştur. En az babası kadar otoriter bir politikacı olan Indira Gandhi, yoksulluğu yok etmek adına hayata geçirdiği politikalarla özellikle fakir kesimden büyük destek almasına karşın, giderek artan otoriter yönetiminin ülkede yarattığı sorunlar, 1975 yılında ülkede olağanüstü hâl ilan edilmesine neden olmuştur. Yine hızla artan nüfusun kontrol altına alınması için kısırlaştırma politikalarının uygulanması, Indira Gandhi döneminin en önemli ve akılda kalan icraatlarındandır. 1977 yılında iki yıllık olağanüstü halin ardından demokrasiye dönen Hindistan’da, yapılan seçimleri 30 yıllık Kongre iktidarını yıkan (yeni kurulan) Bharatiya Janata Partisi (Hindistan Halk Partisi-BJP) kazanmış -ki bu dönemde Morarji Desai (1977-1979) ve Charan Singh (1979-1980) ülkenin dördüncü ve beşinci Başbakanı olarak görev yapmışlardır-, ancak bu hükümetin tecrübesizliği nedeniyle başarısız olması neticesinde, üç yıl içerisinde Indira Gandhi yeniden iktidara dönmüştür. Indira Gandhi’nin ikinci döneminde (1980-1984), ülkedeki istikrarsızlıklar, farklı etnik-dini gruplar arasında çatışmalar ve Punjab (Pencab) ve Keşmir bölgesindeki sorunlar nedeniyle daha da artmış, nitekim 1984 yılında Gandhi, Punjab bölgesinde bir kez daha olağanüstü hâl ilan etmek zorunda kalmıştır. Amritsar’daki Sih tapınağına bir askeri operasyon da düzenleten Indira Gandhi, birkaç ay sonra Sih bir korumasının suikasti sonucu öldürülmüştür. Ülkeyi neredeyse babası kadar (16 yıl) uzun bir süre yöneten Indira Gandhi, babasına göre daha çatışmacı ve sert politikalar izlemiştir. Ölümünün ardından, yerine oğlu Rajiv Gandhi geçmiştir.
1984 seçimlerinde, annesine yönelik suikastın yarattığı atmosfer içerisinde büyük bir zafer kazanan Rajiv Gandhi, büyükbabası ve annesinin devletçi-sosyalist uygulamalarını serbest piyasa reformlarıyla değiştiren ve 5 yıl iktidarda kalan önemli bir isim olmuş ve Hindistan’ın altıncı Başbakanı olarak görev yapmıştır. 1991 yılında bir Tamil suikastçısı tarafından öldürülen Rajiv Gandhi’nin ölümü ve Hindistan Ulusal Kongresi’nin (Hindistan Kongre Partisi) zayıflaması üzerine, ülkede koalisyonlar dönemi başlamış ve bu dönemde Kongre’nin herkesi kucaklayan seküler vizyonuna güçlü bir alternatif geliştiren Hindu milliyetçiliği çizgisindeki Bharatiya Janata Partisi (Hindistan Halk Partisi-BJP), Hindistan siyasetinde daha ön plana çıkmaya başlamıştır. Bilhassa ülkedeki Hindularla diğer gruplar arasında yaşanan etnik-dini temelli çatışmalar (1992 Ayodha, 2002 Gujarat ve 2008 Mumbai olayları buna örnek gösterilebilir), çoğunluğu temsil eden BJP’nin elini güçlendirmiş ve bu partinin seçim zaferlerinde kilit rol oynamıştır. Bu dönemde Hindistan’da birçok farklı Başbakan görev yapmıştır. Bunları sıralamak gerekirse; ülkenin 7. Başbakanı 1989-1990 döneminde görev yapan Vishwanath Pratap Singh, 8. Başbakanı 1990-1991 döneminde görev yapan Chandra Shekhar, 9. Başbakanı 1991-1996 döneminde görev yapan P. V. Narasimha Rao, 10. Başbakanı 1996 yılında kısa süre görevde kalan ve daha sonra 1998-2004 döneminde tekrar Başbakan olan Atal Bihari Vajpayee, 11. Başbakanı 1996-1997 döneminde iktidarda kalan H. D. Deve Gowda, 12. Başbakanı 1997-1998 döneminde işbaşında olan Inder Kumar Gujral olmuşlardır.
2004 ve 2009 yıllarında Rajiv Gandhi’nin İtalyan asıllı dul karısı Sonia Gandhi liderliğinde yeniden siyaset sahnesinde ağırlığını hissettiren Hindistan Ulusal Kongresi, yurtdışında doğması nedeniyle BJP’nin aleyhine başlattığı kampanya sonrasında Başbakanlık koltuğunu bir süre sonra Sih bir politikacı olan Manmohan Singh’e bırakan Sonia Gandhi’nin liderliğinde, ülke siyasetinde en temel iki siyasal yapıdan biri olmaya devam etmiştir. Sonia Gandhi sonrasında ise, bir dönem oğlu Rahul Gandhi Hindistan Ulusal Kongresi’ne liderlik etmiştir. 2004-2014 döneminde Hindistan’ı yöneten Manmohan Singh’in ardından, 2014 ve 2019 seçimlerini kazanan BJP’li Hindu milliyetçisi doktor siyasetçi Narendra Modi iktidara gelmiştir. Hindistan’ın küresel siyaset ve ekonomide ağırlık kazandığı bu dönemde başta kalan Modi, bu şekilde oldukça popüler bir siyasetçi olmuş, ancak Müslümanlarla Hindular arasındaki gerilimin artması da beraberinde çeşitli eleştiriler getirmiştir. Modi döneminde Hindistan’ın bilişim başta olmak üzere bazı sektörlerde önemli atılımlar yapması ve ABD-Çin gerginliğinden faydalanarak dış yatırım almaya başlaması, ülke adına pozitif gelişmeler olarak nitelendirilebilir.
Hindistan’ın Önemli Özellikleri
Hindistan denince akla gelen ilk unsur devasa nüfusudur. Hindistan, 2023 yılı itibariyle Çin Halk Cumhuriyeti’ni geçerek dünyanın en kalabalık ülkesi haline gelmiştir. Hindistan’ın mevcut nüfusu 1,425 milyar, yani 1 milyar 425 milyon olarak öngörülmektedir.[2] Bu devasa nüfusa etnik açıdan bakıldığında; nüfusun yüzde 72’si Hint-Aryan, yüzde 25’i Dravidyanlardan ve yüzde 3’ü de diğer etnisitelerden oluşmaktadır.[3] Dini açıdan değerlendirildiğinde ise, ülkenin yaklaşık yüzde 80’i Hindu inancına mensup, yüzde 14’ü Müslüman, yüzde 2,3’ü Hıristiyan ve yüzde 1,7’si de Sih inancına mensup kişilerden meydana gelmektedir. Birçok dile kaynaklık eden Hindistan’da, nüfusun yüzde 43,6’sı Hintçe (Hindi), yüzde 8’i Bengalce (Bengali), yüzde 7’si Marathice, yine yaklaşık yüzde 7’si Teluguca, yaklaşık yüzde 6’sı Tamilce, yüzde 4,6’sı Güceratça, yüzde 4’ü Urduca, yüzde 3,6’sı Kannada dili, yüzde 3,1’i Oriya (Odia) dili, yaklaşık yüzde 3’ü Malayalamca ve yine yaklaşık yüzde 3’ü Pencapça dilini ana dili olarak konuşmaktadır.
2023 yılı Uluslararası Para Fonu-İMF verilerine göre, Hindistan, 3,7 trilyon dolarlık ekonomisiyle -ABD, Çin, Japonya ve Almanya’dan sonra- dünyanın en büyük dördüncü ekonomisidir.[4] Hindistan’ın, bir veya en geç iki-üç yıl içerisinde 4 küsur trilyon dolarlık ekonomileri olan Japonya ve Almanya’yı geçerek dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi olmasına kesin gözüyle bakılmaktadır. Ancak kişi başına düşen yıllık gelir (GDP per capita) açısından bakıldığında, Hindistan, 2.850 dolarla halen çok fakir bir devlet durumundadır.[5] Hindistan, insani gelişmişlik düzeyini ölçen UNDP raporlarına göre de halen dünyada 191 ülke arasında kendisine ancak 132. sırada yer alan oldukça geri kalmış bir ülke durumundadır.[6] Hindistan, ayrıca yaklaşık 3,3 milyon kilometrekarelik yüzölçümü ile dünyanın en büyük 7. ülkesidir.[7]
Federal devlet yapısına sahip olan Hindistan, 29 Eyalet ile 7 Bölge’den (Birlik Toprakları) oluşmakta olup, eyaletler kendi hükümetlerine ve Parlamentolarına sahiptirler. Yönetim; Merkezi Hükümet ve Eyalet Hükümeti arasında bölüşülmüştür. Bölgeler ise Merkezi Hükümet’in yönetimi altında olup, Cumhurbaşkanı tarafından atanan Valilerce yönetilmektedir. Sadece Puducherry ve Federal Başkent olan Delhi, Bölge olmaların karşın, diğer 5 Bölge’den farklı olarak kabineye ve seçilmiş bir meclise sahiptirler[8] Hindistan’da yetkileri büyük ölçüde sembolik düzeyde kalan bir Devlet Başkanlığı makamı da bulunmaktadır. Japonya ve Birleşik Krallık’ta olduğu gibi seremonik düzeyde yetkileri olan Hindistan’ın Devlet Başkanları şu kişiler olmuştur:
Rajendra Prasad (1950-1962),
Sarvepalli Radhakrishnan (1962-1967),
Zakir Hüseyin (1967-1969),
Varahagiri Venkata Giri (1969-1974),
Fakhruddin Ali Ahmed (1974-1977),
Neelam Sanjiva Reddy (1977-1982),
Giani Zail Singh (1982-1987),
Ramaswamy Venkataraman (1987-1992),
Shankar Dayal Sharma (1992-1997),
Kocheril Raman Narayanan (1997-2002),
Abdul Kelam (2002-2007),
Pratibha Patil (2007-2012) -ki kendisi ilk kadın Devlet Başkanı olmuştur-,
Pranab Mukherjee (2012-2017),
Ram Nath Kovind (2017-2022),
Draupadi Murmu (2022-).
Hindistan’da yürütmeden sorumlu esas kişi ise Başbakan’dır. Tipik bir Westminster modeli olan Hindistan hükümeti, Başbakan ve Bakanlar Kurulu’ndan oluşur. Yasama seçimleri sonucunda Parlamento’da çoğunluğu elde eden partinin lideri Başbakanlık koltuğuna oturur. Ülkede halihazırdaki Başbakan ise sağ popülist ve Hindu milliyetçisi özellikleri ağır basan BJP partisinin lideri Narendra Modi’dir. Çok partili parlamenter demokrasiyle yönetilen Hindistan’da, Parlamento’nun Eyaletler Meclisi (Rajya Sabha) ve Halk Meclisi (Lok Sabha) olmak üzere iki kanadı bulunmaktadır. Halk Meclisi 543 sandalyeye sahiptir ve seçimleri her 5 yılda bir yapılmaktadır. Halk Meclisi’ne Eyaletler’den en fazla 530 üye, Birlik Toprakları’ndan (Bölgelerden) ise en fazla 20 üye seçilebilmektedir. 290 milletvekilliği olan BJP, halen meclisteki en büyük parti durumundadır. Eyaletler Meclisi ise 245 sandalyeye sahiptir. Üyeleri genel seçimlerle değil, Eyalet Parlamentoları ve Birlik Toprakları tarafından seçilmektedir. Üyelerinin üçte biri her 6 yılda bir yenilenmektedir. Eyaletler Meclisi’nin 12 üyesi Devlet Başkanı tarafından atanmaktadır. Hindistan’da seçme yaşı 18, seçilme yaşı Halk Meclisi için 25, Eyaletler Meclisi için 30’dur. Ülkedeki seçim sistemi de, fazlasıyla İngiliz modelinden esintiler taşımaktadır. Nitekim bu doğrultuda, ülke 543 seçim bölgesine bölünmüş ve çoğunluk sistemine (SMDP) uygun olarak, her bölgeden en fazla oyu alan adayın Parlamento’ya hak kazanması sistemi getirilmiştir.
Başkenti Yeni Delhi şehri olan Hindistan, önemli bir yükselen güç olarak önemli uluslararası kuruluşlara üyedir. Nitekim Birleşmiş Milletler (BM) dışında, Hindistan, BRICS, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), Asya Kalkınma Bankası, Afrika Kalkınma Bankası, Avustralya Grubu, İngiliz Uluslar Topluluğu, G-15, G-20, G-77, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu (İMF), Bağlantısızlar Hareketi gibi kuruluşlara üyedir.[9] Hindistan, 200 milyonu aşkın Müslüman nüfusu nedeniyle -ki Endonezya ve Pakistan’dan sonra dünyanı en çok Müslüman nüfusa sahip ülkesidir- İslam İşbirliği Teşkilatı’na da (eski adıyla İslam Konferansı Örgütü) katılmak istemekte, ancak Pakistan’la tarihsel ve aktüel sorunlar nedeniyle bu üyelik gerçekleştirilememektedir.[10] Hindistan, ayrıca, ABD, Avustralya ve Japonya ile birlikte Dörtlü Güvenlik Diyaloğu-QUAD’ın da bir üyesidir ki, bu durum, ülkenin Batı dünyası ile bağlarını sıkı tutma ve yükselen Çin karşısında güçlenme isteğini göstermektedir.
2024 Hindistan Genel Seçimleri
Hindistan’da Nisan-Mayıs aylarında, yaklaşık 6 hafta sürecek olan genel seçimler yapılacaktır. Ülkenin devasa nüfusu -ki ülkede 600 milyonun üzerinde seçmen bulunmaktadır[11]– ve geniş coğrafyası nedeniyle, genel seçimlerin yapılması bu kadar zahmetli olmakta ve uzun sürmekte, buna karşın Hindistan halkı bu zorluklara göğüs gelerek demokratik seçimleri düzenlemeye devam etmektedirler. Bu yönüyle, Hindistan, tüm zorluklara rağmen demokrasisini sürdüren istisnai bir Doğu ülkesi olarak çok takdir edilmektedir.
Narendra Modi
BJP partisi ile 2014’ten beri ülkeyi yöneten Narendra Modi, bu seçimde de favori aday durumundadır. BJP liderliğinde kurulan Ulusal Demokratik Birlik (Rāṣhṭrīya Jānātāntrik Gaṭhabandhan-NDA) ittifakına önderlik eden Modi, Hindu milliyetçiliği temelinde kutuplaştırıcı bir isim olmasına karşın, ülkedeki halkı son yıllarda birleştirmeyi başarabilmiş en önemli popülist siyasetçidir. Aralık 2023 tarihli güncel anketlere[12] göre, Modi ve partisi BJP’nin kurduğu ittifak, bu seçimden de zaferle ayrılacaktır. Modi ve NDA ittifakının bu seçimlerde yüzde 42-44 civarında bir oy oranına ulaşması ve 300-340 milletvekilliği kazanarak mecliste çoğunluğu sağlaması beklenmektedir. Modi, genel seçimler öncesinde gıda yardımı programının devam ettiğini duyurmuş ve bu şekilde ekonomik açıdan kötü durumda olan kitlelerin oyuna talip olduğunu göstermiştir.[13] Modi, Hindu-Müslüman çatışmasını kültürel açıdan da iyi kullanmaya çalışmış ve kısa süre önce tarihi Babür Camisi’nin (Babri Masjid) yerine inşa edilen Hindu tapınağının açılışını görkemli bir tören ve ayinle gerçekleştirerek, Hindu fanatiklerin desteğini sağlamaya çalışmıştır.[14]
Mallikarjun Kharge
Genel Başkanlığını şimdilerde Mallikarjun Kharge’nin yaptığı Hindistan Ulusal Kongresi’nin başını çektiği ve tam 26 farklı siyasi partiden oluşan[15] Hindistan Ulusal Kalkınma Kapsayıcı İttifakı (Bhāratīya Rāṣhṭrīya Vikāsātmaka Samāveśhī Gaṭhabandhan-I.N.D.I.A.) ise, anketlere göre yüzde 38-40 düzeyinde bir oy ve 160-210 milletvekilliği ile yetinecek ve ana muhalefet konumunu sürdürecektir. Kharge’nin liderliğindeki 26 parti, Bengaluru kentinde yapılan toplantı sonrasında bir ortak bildiri yayınlamış ve bu bildiride şu ifadelere yer vermişlerdir: “Cumhuriyetimizin itibarı, BJP partisi tarafından sistematik saldırı altında ve Hindistan anayasasının temelleri, laik, demokratik, ekonomik egemenlik, toplumsal adalet ve federalizm, metodik ve acımasız bir şekilde sarsılıyor”.[16]
Bu anlamda, iki büyük blok arasında oldukça rekabetçi bir ortamda geçecek gibi gözüken seçimlerde, yine de ibre Başbakan Modi ve popülist sağ ittifakından yanadır. Bu ise, tarihsel süreçte uzun yıllar iktidarda kalan Hindistan Ulusal Kongresi’ne yönelik tepkiler, Hindu kimliğini siyasallaştıran BJP partisinin başarısı ve Modi’nin Hindistan’ı yerellikten çıkarıp küresel bir aktör haline getiren karizmatik liderliğiyle alakalı bir durumdur. Nitekim İngiliz The Guardian gazetesi için durumu değerlendiren Hannah Ellis-Petersen de aynı sonuca ulaşmış ve Modi, partisi ve ittifakının Aralık ayında 3 eyalet seçiminde (Chhattisgarh/Çatisgar, Madhya Pradesh/Madya Pradeş ve Rajasthan/Racastan) gösterdiği üstün başarıya dikkat çekerek, genel seçimi kazanmalarının neredeyse kaçınılmaz olduğunu vurgulamıştır.[17] Bu seçimlerde Hindistan Ulusal Kongresi’nin tek ciddi başarıyı Telangana eyaletinde göstermesi ise Modi’yi seçim öncesinde rahatlatan bir faktör olmuştur.[18] The Economist dergisi ise, bu konuda yaptığı kapsamlı yayınlarda, Modi’nin durdurulamaz olması[19] ama siyasi illiberalizminin ülkesinin ekonomik gelişimini yavaşlatabileceği gibi görüşleri işlemiştir[20].
Sonuç
Sonuç olarak, 21. yüzyıl dünya siyasetinin en önemli aktörlerinden birisi olacak Hindistan, dev nüfusu, yakın gelecekte ABD-Çin ikilisinin ardından küresel liderliğe doğru ilerlemeye başlayacak büyük ve halen gelişmekte olan ekonomisi, birçok farklı ülkede (ABD, Birleşik Krallık vs.) artan diaspora gücü ve Bağlantısızlar Hareketi geleneğinden türeyen kendisine özgü dış politikası ile, bu asırda ABD-Çin rekabetinin belirleyici unsurlarından olacaktır. Hindistan, şimdilik hem Batı (ABD), hem de Doğu ile ilişkilerini iyi tutmaya ve birçok uluslararası kuruluşa üye olmaya gayret ederken, Pakistan ve Çin’le yaşadığı ve güvenlikleşme riskleri de olan siyasal sorunlar, ülkenin önündeki en ciddi meselelerdir. Ülkemizde neredeyse hiç bilinmeyen Hindistan’ı araştırmak ise kuşkusuz gerekli ve önemlidir.
Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
DİPNOTLAR
[1] Şu yazıdan özetlenmiştir; Ozan Örmeci (2014), “Siyasal Sistemler: Hindistan”, Uluslararası Politika Akademisi, 15.12.2014, Erişim Tarihi: 22.01.2024, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/2014/12/15/siyasal-sistemler-hindistan/. [2] https://www.bbc.com/news/world-asia-india-65322706. [3] https://www.cia.gov/the-world-factbook/countries/india/#people-and-society. [4] https://www.imf.org/en/Publications/WEO/weo-database/2023/October/weo-report. [5] https://www.imf.org/external/datamapper/NGDPDPC@WEO/OEMDC/ADVEC/WEOWORLD. [6] https://www.undp.org/india/press-releases/india-ranks-132-human-development-index-global-development-stalls. [7] https://www.worldometers.info/geography/largest-countries-in-the-world/. [8] Bilgiler buradan özetlenmiştir, bakınız; Patrick H. O’Neil & Karl Field & Don Share (2010), Cases in Comparative Politics (third edition), W. W. Norton & Company, ss. 327-367. [9] https://www.jagranjosh.com/general-knowledge/list-of-international-organisations-in-which-india-is-a-member-1586441817-1. [10] https://timesofindia.indiatimes.com/india/why-is-india-not-an-oic-member/articleshow/90397984.cms?from=mdr. [11] https://www.iiss.org/sv/events/2023/062/india-towards-the-next-general-election-in-2024/. [12] Bakınız; https://news.abplive.com/news/india/abp-cvoter-lok-sabha-elections-2024-opinion-poll-bjp-india-opposition-alliance-seats-narendra-modi-congress-news-1652373; https://www.timesnowhindi.com/india/times-now-navbharat-etg-opinion-poll-who-will-win-fight-of-lok-sabha-polls-2024-know-full-details-article-105966010. [13] https://www.indyturk.com/node/688801/d%C3%BCnya/modi-2024-se%C3%A7imlerine-yoksullara-destek-ve-hindu-milliyet%C3%A7i%C4%9Fini-canland%C4%B1rarak. [14] https://tr.euronews.com/2024/01/22/babur-camisi-hindu-tapinagina-cevrildi-acilisi-basbakan-modi-secim-oncesi-yapti. [15] https://www.haberturk.com/hindistan-da-26-parti-2024-genel-secimleri-nde-modi-nin-karsisina-cikmak-icin-birlesti-3608178. [16] https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/hindistanda-26-parti-2024-genel-secimlerinde-modinin-karsisina-cikmak-icin-birlesti-2100600. [17] https://www.theguardian.com/world/2023/dec/31/bjp-modi-india-general-election-2024. [18] https://carnegieendowment.org/2023/12/07/decoding-india-s-2024-election-contest-pub-91178. [19] https://www.economist.com/briefing/2024/01/18/narendra-modis-electoral-juggernaut-looks-unstoppable. [20] https://www.economist.com/leaders/2024/01/18/narendra-modis-illiberalism-may-imperil-indias-economic-progress.